Ürdün Ziyareti
08.07.2013
İlgi: TOBB'nin 12.06.2013 tarihli ve 13579 sayılı yazısı
İlgi kayıtlı yazıda, 19-24 Mayıs 2013 tarihleri arasında Ürdün'e Türk yatırımlarının arttırılmasına yönelik yerinde incelemelerde bulunmak amacıyla Amman ve Akabe şehirlerine Serbest Bölgeler Yurtdışı Yatırım ve Hizmetler Genel Müdürü Uğur ÖZTÜRK başkanlığında bir teknik heyet ziyareti gerçekleştirildiği belirtilmektedir.
Söz konusu ziyarette öne çıkan konuları aşağıda yer almaktadır:
21 Mayıs 2013 tarihinde Ürdün Başbakanı Sayın Abdullah ENSOUR makamında ziyaret edilmiş ve kendisine Türk Heyetinin ziyareti hakkında bilgi verilmiştir. Sayın Başbakan ise;
İki ülkenin birlikte çok şeyler başarabileceğini ve Suriye'nin durumunun bölge ekonomisi açısından iyi değerlendirilmesi gerektiğini,
Ürdün pazarının birçok avantaja sahip olduğunu ve ticari anlamda karlı yatırımların gerçekleşebileceğini,
Ürdün'ün eğitimli ve kaliteli iş gücünün Türk yatırımcıları tarafından göz önünde bulundurulması gerektiğini, belirterek, Türk heyetinin ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getirmiştir.
Akabe'de 22 Mayıs 2013 tarihinde Ekonomi Bakanlığı Serbest Bölgeler Yurtdışı Yatırım ve Hizmetler Genel Müdürlüğü ile Akabe Özel Ekonomi Bölgesi İdaresi (ASEZA) arasında ‘Serbest Bölgelerde İşbirliğinin ve Yatırımların Karşılıklı Olarak Arttırılması' başlıklı Mutabakat Zaptı (MOU) imzalanmıştır.
Ürdün'ün kuzeydoğusunda bulunan ve Suriye sınırına yakın Mafrak (Krak Hussein Bin Talal Gelişim Bölgesi), İsrail ve Suriye sınırına yakın İrbid ve güneyinde bulunan Akabe (Akabe Özel Ekonomi Bölgesi) ziyaret edilmiş ve söz konusu bölgelerin Suriye, Irak, Suudi Arabistan ve Afrika ülkelerine ticarette stratejik önem taşıdığı müşahede edilmiştir.
Ürdün'ün kanunlar, devlet düzenlemeleri ile özellikle ABD, Kanada ve Arap ülkeleriyle olan tercihli ticaret anlaşmalarının (STA) sunduğu pazar olanakları dahilinde yatırımlar için çok uygun bir ortama sahip olduğu belirtilmiştir. Ürdün Yatırım Komisyonu'nun kurularak one-stop-shop sistemi ile Ürdün'de yatırım yapmanın çok daha kolay hale getirildiği ve Ürdün'de kayıtlı sayıları 150 olan Türk yatırımcılarının daha fazlasının Ürdün'e beklendiği taraflarınca dile getirilmiştir.
Suriye'deki olayların ilişkilerimize lojistik anlamda olumsuz yansımaları olsa da, krizi fırsata çevirebilmenin iki ülkenin elinde olduğu vurgulanmıştır.
Ürdünlü firmalarla ortak girişimlerin (Joint Venture) faydalı olabileceği ve özellikle tekstil, gıda, madencilik ve enerji alanlarına yatırım beklendiği belirtilmiştir.
Akabe Özel Ekonomi Bölgesi'nin (ASEZA) özerk bir bölge olduğu ve bölge sınırları içerisinde verilen kararların ASEZA tarafından one-stop-shop mantığı çerçevesinde alındığı, dolayısıyla bürokratik işlemler için Amman'a gitme zorunluluğu bulunmadığı ifade edilmiştir.
Akabe Özel Ekonomi Bölgesi'ne yatırım yaparken sahip olunan jeopolitik avantajların göz önünde bulundurulması gerektiği, bölgede net kar üzerinden alman %5'lik gelir vergisi haricinde tüm vergilerden muaf olunduğu ve çimento ile çelik gibi birkaç istisnanın dışında kalan mallardan %0 gümrük vergisi alındığı bilgisi yapılan sunumlarda tarafımıza iletilmiştir.
Ayrıca, Amman'da gerçekleştirilen toplantılar sırasında özellikle Türkiye'deki yatırımcıları bilgilendirmek adına ‘Menşei' (Rules of Origin) konusunun gündeme geldiği ve Ürdünlü taraflardan konuya ilişkin bilgi alındığı belirtilmektedir. Bu kapsamda ülkeden ülkeye (STA'lar kapsamında) değişkenlik göstermekle beraber, ortalama %35-%40'lık bir katma değer yaratılması durumunda ürünlerin Ürdün Menşeli sayılması ve ürünlerin Ürdün'ün STA yaptığı ülkelere gümrüksüz ihraç edilmesinin mümkün olduğu ifade edilmektedir.
Konuya ilişkin olarak, Ürdün Yatırım Ajansı ile ASEZA yetkililerinin katılımları ile Ekonomi Bakanlığı koordinasyonunda Ankara'da ve İstanbul'da Ürdün'deki yatırım olanaklarının anlatılacağı iki ayrı etkinliğin de kısa zaman içinde düzenlenmesinin öngörüldüğü belirtilmektedir.
Bu kapsamda, ülkemiz yatırımcılarından bahse konu ülkeye yönelik olarak yeterli sayıda talep gelmesi halinde, Ekonomi Bakanlığı koordinasyonunda, Amman ve Akabe'ye bir ‘yatırım ve müteahhitlik heyeti' düzenlenmesinde yarar görüldüğü bildirilmektedir.
İlgi kayıtlı yazıda, 19-24 Mayıs 2013 tarihleri arasında Ürdün'e Türk yatırımlarının arttırılmasına yönelik yerinde incelemelerde bulunmak amacıyla Amman ve Akabe şehirlerine Serbest Bölgeler Yurtdışı Yatırım ve Hizmetler Genel Müdürü Uğur ÖZTÜRK başkanlığında bir teknik heyet ziyareti gerçekleştirildiği belirtilmektedir.
Söz konusu ziyarette öne çıkan konuları aşağıda yer almaktadır:
21 Mayıs 2013 tarihinde Ürdün Başbakanı Sayın Abdullah ENSOUR makamında ziyaret edilmiş ve kendisine Türk Heyetinin ziyareti hakkında bilgi verilmiştir. Sayın Başbakan ise;
İki ülkenin birlikte çok şeyler başarabileceğini ve Suriye'nin durumunun bölge ekonomisi açısından iyi değerlendirilmesi gerektiğini,
Ürdün pazarının birçok avantaja sahip olduğunu ve ticari anlamda karlı yatırımların gerçekleşebileceğini,
Ürdün'ün eğitimli ve kaliteli iş gücünün Türk yatırımcıları tarafından göz önünde bulundurulması gerektiğini, belirterek, Türk heyetinin ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getirmiştir.
Akabe'de 22 Mayıs 2013 tarihinde Ekonomi Bakanlığı Serbest Bölgeler Yurtdışı Yatırım ve Hizmetler Genel Müdürlüğü ile Akabe Özel Ekonomi Bölgesi İdaresi (ASEZA) arasında ‘Serbest Bölgelerde İşbirliğinin ve Yatırımların Karşılıklı Olarak Arttırılması' başlıklı Mutabakat Zaptı (MOU) imzalanmıştır.
Ürdün'ün kuzeydoğusunda bulunan ve Suriye sınırına yakın Mafrak (Krak Hussein Bin Talal Gelişim Bölgesi), İsrail ve Suriye sınırına yakın İrbid ve güneyinde bulunan Akabe (Akabe Özel Ekonomi Bölgesi) ziyaret edilmiş ve söz konusu bölgelerin Suriye, Irak, Suudi Arabistan ve Afrika ülkelerine ticarette stratejik önem taşıdığı müşahede edilmiştir.
Ürdün'ün kanunlar, devlet düzenlemeleri ile özellikle ABD, Kanada ve Arap ülkeleriyle olan tercihli ticaret anlaşmalarının (STA) sunduğu pazar olanakları dahilinde yatırımlar için çok uygun bir ortama sahip olduğu belirtilmiştir. Ürdün Yatırım Komisyonu'nun kurularak one-stop-shop sistemi ile Ürdün'de yatırım yapmanın çok daha kolay hale getirildiği ve Ürdün'de kayıtlı sayıları 150 olan Türk yatırımcılarının daha fazlasının Ürdün'e beklendiği taraflarınca dile getirilmiştir.
Suriye'deki olayların ilişkilerimize lojistik anlamda olumsuz yansımaları olsa da, krizi fırsata çevirebilmenin iki ülkenin elinde olduğu vurgulanmıştır.
Ürdünlü firmalarla ortak girişimlerin (Joint Venture) faydalı olabileceği ve özellikle tekstil, gıda, madencilik ve enerji alanlarına yatırım beklendiği belirtilmiştir.
Akabe Özel Ekonomi Bölgesi'nin (ASEZA) özerk bir bölge olduğu ve bölge sınırları içerisinde verilen kararların ASEZA tarafından one-stop-shop mantığı çerçevesinde alındığı, dolayısıyla bürokratik işlemler için Amman'a gitme zorunluluğu bulunmadığı ifade edilmiştir.
Akabe Özel Ekonomi Bölgesi'ne yatırım yaparken sahip olunan jeopolitik avantajların göz önünde bulundurulması gerektiği, bölgede net kar üzerinden alman %5'lik gelir vergisi haricinde tüm vergilerden muaf olunduğu ve çimento ile çelik gibi birkaç istisnanın dışında kalan mallardan %0 gümrük vergisi alındığı bilgisi yapılan sunumlarda tarafımıza iletilmiştir.
Ayrıca, Amman'da gerçekleştirilen toplantılar sırasında özellikle Türkiye'deki yatırımcıları bilgilendirmek adına ‘Menşei' (Rules of Origin) konusunun gündeme geldiği ve Ürdünlü taraflardan konuya ilişkin bilgi alındığı belirtilmektedir. Bu kapsamda ülkeden ülkeye (STA'lar kapsamında) değişkenlik göstermekle beraber, ortalama %35-%40'lık bir katma değer yaratılması durumunda ürünlerin Ürdün Menşeli sayılması ve ürünlerin Ürdün'ün STA yaptığı ülkelere gümrüksüz ihraç edilmesinin mümkün olduğu ifade edilmektedir.
Konuya ilişkin olarak, Ürdün Yatırım Ajansı ile ASEZA yetkililerinin katılımları ile Ekonomi Bakanlığı koordinasyonunda Ankara'da ve İstanbul'da Ürdün'deki yatırım olanaklarının anlatılacağı iki ayrı etkinliğin de kısa zaman içinde düzenlenmesinin öngörüldüğü belirtilmektedir.
Bu kapsamda, ülkemiz yatırımcılarından bahse konu ülkeye yönelik olarak yeterli sayıda talep gelmesi halinde, Ekonomi Bakanlığı koordinasyonunda, Amman ve Akabe'ye bir ‘yatırım ve müteahhitlik heyeti' düzenlenmesinde yarar görüldüğü bildirilmektedir.