8 Mart Dünya Kadınlar Günü
20.03.2013
Her yıl 8 Mart’larda kadınların geldiği nokta ve yaşadığı sorunlar sorgulanarak değerlendirilir. Yapılan etkinliklerde kadınlar arası birlik ve dayanışma vurgulanır. Daha mutlu çalışan kadınlar için yapılması gerekenler tekrarlanır. Elbette ki önemli sorunların böyle bir güne sığdırılması mümkün değildir. Ancak böyle günler bu sorunlara dikkat çekilmesine de vesile olmaktadır.
Toplumu geleceğe taşıyacak kadınlardır. O ne kadar güçlü ve hak sahibi olursa geri dönüşü de o kadar verimli olacaktır. Ancak; eğitimli, sağlıklı kendine güvenen, değer verilen, ekonomik olarak başkalarına muhtaç bırakılmayan bir kadın profili ile global dönüşüm ve gelişim sağlanabilir. Kadının etkili bir şekilde yer almayacağı bir aile ve dolayısıyla toplum düşünemeyiz. Kadınlar kendi mal ve mülkünü yönetmek hususlarında erkeklerle aynı yasal hakka sahip olmasına rağmen kadın hep geride tutuyor. Yok sayılıyor.
Geleneksel yapıdan ve toplumsal değer yargılarından kaynaklanan nedenlerle kadının görevleri aile içi işlerle sırlanmamalıdır.
Geçtiğimiz yüzyılda Sanayi devrimiyle birlikte kadınların emeği ücretlendirilmeye başlanmış ve kadınlar ücretli işçi olarak çalışma hayatına girmişlerdir. Bu süreçte ekonomik olarak güçlenen kadın aile içinde de özgürleşmiş haklarını savunur hale gelmiştir. O dönemde İşçi kadınlar, İş hayatında karşılaştığı ayrımcı uygulamalara karşı çıkarak, başta uzun çalışma saatleri ve düşük ücretler olmak üzere daha iyi çalışma koşulları için çeşitli mücadeleler verdiler. Bu süreçte pek çok ölümlü olaylar yaşandı. 8 Mart Kan ve gözyaşı ile sone eren bu mücadelenin yıldönümüdür. İşte bu mücadele ile başlayan süreçte 8 Mart, tüm dünya kadınlarının, kutladığı uluslararası bir güne dönüşmüştür.
"Türk kadını, tarihimizin her dönemlerinden içinde bulunduğumuz çağa kadar, toplumsal hayatımızın, millet ve devlet yapımızın odağında yer almıştır. Cumhuriyetimizin kuruluşu ve Atatürk’ün önderliğinde kadınlarımız çağdaş dünya kadınlarının sahip olduğu tüm kazanımları elde etmiş, bu doğrultuda modern Türkiye’nin kurulması yönünde önemli bir misyonu üstlenmiştir.
Dünyamız sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçme sürecini yaşamaktayken, iş hayatında artık kas gücü değil akıl gücü önem kazmıştır. Bizim bu değişimi doğru yönetmemiz ve 74 milyonun aklını, potansiyelini ve yeteneğini işin içine katmamız çok önemlidir. Nüfusumuzun yarısının kadın olduğunu düşündüğümüzde 100. Yıl hedeflerimize ulaşmadaki birinci öncelik kadın istihdamına yönelik politikalar geliştirmekten geçmektedir. Kadının iş hayatına girmesini engelleyen toplumsal bariyerlerin ortadan kaldırılması birinci önceliktir. Bu noktada kadın girişimciliğini destekleyen politikalar hedefe ulaşma da doğru çalışmalardır. Biz Yalova il Kadın Girişimciler Kurulu olarak kadınların kendi işini yapmaları konusunda projeler geliştirip uygulamaktayız.. Bugüne kadar yürüttüğümüz projelerimizde Yalova’nın iş kadınları ve ev kadınları olarak birlikte el ele verdik gönül birliği yaptık. Bu konuda üzerimize düşen sorumlulukların bilincindeyiz ve aynı bilinçle çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Bu duygu ve düşüncelerle tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar gününü kutluyor saygılar sunuyorum.
YTSO İl Kadın girişimciler Kurulu Başkanı
Süheyla Uzuneser - 8 Mart 2013
Toplumu geleceğe taşıyacak kadınlardır. O ne kadar güçlü ve hak sahibi olursa geri dönüşü de o kadar verimli olacaktır. Ancak; eğitimli, sağlıklı kendine güvenen, değer verilen, ekonomik olarak başkalarına muhtaç bırakılmayan bir kadın profili ile global dönüşüm ve gelişim sağlanabilir. Kadının etkili bir şekilde yer almayacağı bir aile ve dolayısıyla toplum düşünemeyiz. Kadınlar kendi mal ve mülkünü yönetmek hususlarında erkeklerle aynı yasal hakka sahip olmasına rağmen kadın hep geride tutuyor. Yok sayılıyor.
Geleneksel yapıdan ve toplumsal değer yargılarından kaynaklanan nedenlerle kadının görevleri aile içi işlerle sırlanmamalıdır.
Geçtiğimiz yüzyılda Sanayi devrimiyle birlikte kadınların emeği ücretlendirilmeye başlanmış ve kadınlar ücretli işçi olarak çalışma hayatına girmişlerdir. Bu süreçte ekonomik olarak güçlenen kadın aile içinde de özgürleşmiş haklarını savunur hale gelmiştir. O dönemde İşçi kadınlar, İş hayatında karşılaştığı ayrımcı uygulamalara karşı çıkarak, başta uzun çalışma saatleri ve düşük ücretler olmak üzere daha iyi çalışma koşulları için çeşitli mücadeleler verdiler. Bu süreçte pek çok ölümlü olaylar yaşandı. 8 Mart Kan ve gözyaşı ile sone eren bu mücadelenin yıldönümüdür. İşte bu mücadele ile başlayan süreçte 8 Mart, tüm dünya kadınlarının, kutladığı uluslararası bir güne dönüşmüştür.
"Türk kadını, tarihimizin her dönemlerinden içinde bulunduğumuz çağa kadar, toplumsal hayatımızın, millet ve devlet yapımızın odağında yer almıştır. Cumhuriyetimizin kuruluşu ve Atatürk’ün önderliğinde kadınlarımız çağdaş dünya kadınlarının sahip olduğu tüm kazanımları elde etmiş, bu doğrultuda modern Türkiye’nin kurulması yönünde önemli bir misyonu üstlenmiştir.
Dünyamız sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçme sürecini yaşamaktayken, iş hayatında artık kas gücü değil akıl gücü önem kazmıştır. Bizim bu değişimi doğru yönetmemiz ve 74 milyonun aklını, potansiyelini ve yeteneğini işin içine katmamız çok önemlidir. Nüfusumuzun yarısının kadın olduğunu düşündüğümüzde 100. Yıl hedeflerimize ulaşmadaki birinci öncelik kadın istihdamına yönelik politikalar geliştirmekten geçmektedir. Kadının iş hayatına girmesini engelleyen toplumsal bariyerlerin ortadan kaldırılması birinci önceliktir. Bu noktada kadın girişimciliğini destekleyen politikalar hedefe ulaşma da doğru çalışmalardır. Biz Yalova il Kadın Girişimciler Kurulu olarak kadınların kendi işini yapmaları konusunda projeler geliştirip uygulamaktayız.. Bugüne kadar yürüttüğümüz projelerimizde Yalova’nın iş kadınları ve ev kadınları olarak birlikte el ele verdik gönül birliği yaptık. Bu konuda üzerimize düşen sorumlulukların bilincindeyiz ve aynı bilinçle çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Bu duygu ve düşüncelerle tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar gününü kutluyor saygılar sunuyorum.
YTSO İl Kadın girişimciler Kurulu Başkanı
Süheyla Uzuneser - 8 Mart 2013